Muvazaa, Türk Hukuku’nda kullanılan bir terimdir ve iki taraf arasında gerçekte olmayan bir işlem yaparak bir hukuki sonuç doğurma durumunu ifade eder. Muvazaa, işlem yapılırken işlemin özü ve gerçek niyetinden farklı bir işlem şeklinde sunulmasıdır. Bu işlem, tarafların asıl amaçlarını gizlemek veya yasalara uymamak amacıyla yapılır.
Muvazaa, tarafların bir araya gelerek resmi belgeler düzenlemesiyle gerçekleşir. Ancak, işlem yapılan gerçek niyetlerin farklı olduğu durumlarda, gerçek niyetleri yasal olarak kabul edilemez olan uygulamalara dönüşebilir.
Muvazaa, özellikle borçluluk ilişkilerinde ortaya çıkar. Örneğin, bir borçlunun borcunu ödememek için bir başkasına bir mal veya hizmet sattığı, ardından bu mal veya hizmetin aynı borçlunun başka bir kişiye satışının yapıldığı ve böylece borcun ödenmediği durumlarda muvazaadan söz edilebilir.
Muvazaa işlemlerinin hukuki sonuçları, işlem yapılanın gerçek niyetlerine bağlıdır. Eğer muvazaa işlemi yapılanın gerçek niyetleriyle uyuşmuyorsa, bu işlem hukuka aykırı kabul edilir ve işlem yapılmamış gibi kabul edilir.
Muvazaa işlemleri, hukuk sistemimizde oldukça ciddi bir suç olarak kabul edilir. Bu nedenle, muvazaa ile karşı karşıya kalan tarafın hukuki olarak korunma hakkı vardır. Muvazaaya uğrayan taraf, hukuki yollarla bu işlemin iptal edilmesini ve haklarının korunmasını talep edebilir.
Sonuç olarak, muvazaa, gerçekte olmayan bir işlem yaparak bir hukuki sonuç doğurma durumunu ifade eder. Muvazaa, özellikle borçluluk ilişkilerinde ortaya çıkar ve işlem yapılanın gerçek niyetlerine bağlı olarak hukuki sonuçlar doğurur. Muvazaa, hukuk sistemimizde ciddi bir suç olarak kabul edilir ve muvazaaya uğrayan tarafın hukuki olarak korunma hakkı vardır.