Devletin veya kamu tüzel kişilerinin, kamu yararını gerektiren durumlarda gerçek karşılığını peşin ödemek şartıyla özel mülkiyette var olan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını kanunla gösterilen esas ve usullere riayet edilerek mal edinme yoluna kamulaştırma denilmektedir. Kamu yararının daha ağır olduğu durumlarda yetkili kurumlar cebren özel mülkiyetteki malı kamulaştırma aracılığıyla kendi mülkiyetlerine geçirebilirler. Bir başka tanıma göre kamulaştırma, bir gayrimenkul üzerindeki mülkiyet hakkının kamu faydası için ve muadili olan ekonomik kıymet ödenmek suretiyle idare tarafından alınmasıdır.
Kamulaştırma Anayasa’daki mülkiyet hakkını sınırlandıracağından dolayı oldukça dikkatle izlenmesi gereken bir prosedüre sahiptir. Çünkü Anayasa’da “herkes mülkiyet ve miras hakkına sahiptir, ancak kamu yararına, kanunla sınırlandırılabilir.” hükmü yer almaktadır.
Kamulaştırmanın şartları;
- Geçerli bir kamulaştırma işlemi mevcut olmalıdır.
- Kamulaştırma kamu yararı için yapılmalıdır.
- Kamulaştırma kamu hizmetinin görülmesi sebebine dayanmalıdır.
- Kamulaştırma özel hukuk kişilerine ait taşınmazlarda ayni hakka yönelik olmalıdır.
- Mal kamulaştırmaya elverişli olmalıdır.
- Kamulaştırma yapacak idare görevli ve yetkili olmalıdır.
- Kamulaştırma, kanunda gösterilen kural ve yöntemlerle yapılmalıdır.
- Kamulaştırma bedeline ilişkin esaslı unsurlar yerine getirilmiş olmalıdır.
Kamulaştırma bedeli kanunun öngördüğü şekilde peşin ve nakden ödenir. Ancak tarım reformunun uygulanması, iskân projeleri ile büyük sulama projelerinin hayata geçirilmesi, kıyıların korunması, yeni ormanların yetiştirilmesi ya da turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödeme şekli kanunda ayrıca gösterilmektedir. Kanun bu gibi hallerde taksitle ödemeyi öngörebilir. Ancak taksit süresi 5 yılı aşamaz ve bu taksitler eşit olarak ödenmelidir.