Tanım olarak iş kazası, bir işin yapılması ya da yürütülmesi sırasında ortaya çıkan tehlikeli durumlardan kaynaklanan ve istenmeyen vakalardır. Bu vakalarda ölüm, yaralanma, hastalık gibi bireysel zararlar meydana gelebileceği gibi iş ortamında çeşitli hasar ve zararlar da meydana gelebilir.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan iş kazası tanımında birden çok unsura/özelliğe yer verilmiştir:
- Önceden planlanmamış olması,
- Çoğunlukla bireysel yaralanmalara yol açması,
- Makina, ekipman, araç ve gereçlerin zarara uğraması,
- Üretimin bir süre durması.
İş Kazasından Sonra Neler Yapılmalıdır?
Meydana gelen bir iş kazasında yaralanma söz konusu ise öncelikle çalışana ilk yardım uygulanmalıdır. İş kazasında bireysel zarar gören çalışanlar, yapılacak ilk müdahalenin ardından en yakın sağlık kuruluşuna sevk edilmelidir.
İş kazası sonrasında işverene düşen en önemli sorumluluklardan biri iş kazası tutanağının hazırlanmasıdır. Tutanakta, olayın nasıl meydana geldiği etraflıca anlatılmalıdır. İş kazasına tanık olan çalışanların isimleri tutanağa geçirilmeli ve tutanak ilgililere imzalatılmalıdır.
İş kazaları, kazanın meydana geldiği yerin kolluk birimine yazılı olarak (acil durumlarda sözlü olarak) bildirilmelidir. Yine kazadan sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile SGK’nın bölge ve il müdürlüklerine yazılı bildirim yapılmalıdır.
İş Kazasında İşverenin Sorumluluğu Nedir?
İşveren, meydana gelen bir iş kazasında, biri kusur sorumluluğu diğeri kusursuz sorumluluk olmak üzere iki ayrı sorumluluğa sahiptir.
Kusur sorumluluğunda, işverenin kusursuz sayılabilmesi için işyerinde, iş sağlığı ve güvenliğine dair tüm tedbirleri almış ve uygun çalışma ortamı sağlamış olması gereklidir. Ayrıca işyerindeki iş sağlığı ve güvenliği araçları tam olmalı ve denetimler aksatılmamalıdır.
Kusursuz sorumlulukta ise işverenin iş kazasında kusurlu ya da kusursuz olmasına bakılmaz. Meydana gelen zarar ve hasar ile iş kazası arasında uygun bir illiyet bağı kurulabiliyorsa; işveren, kusursuz olsa dahi sorumlu tutulabilir.