Temsil yetkisi genel itibariyle bir kimsenin diğer bir kimse adına hukuksal işlem yapabilme yetkisidir. Bu yetki kanundan veya temsil olunanın irade beyanından alınabilir. Kanuni temsil yetkisine örnek olarak Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen veli ya da vasiler gösterilebilir. İradi temsil yetkisi ise temsil olunanın bir irade beyanı açıklamasıyla verilir. Bu beyan tek taraflı bir hukuki işlemdir. Bu durumun önemi temsilcinin verilen yetkiyi kabul ettiğine dair herhangi bir beyan bildirme zorunluluğunun olmamasıdır. Bu durum temsil yetkisinin vekalet sözleşmesinden ayrılan özelliğidir.
Temsil Yetkisinin Kapsamı Nedir?
Temsil yetkisinin kapsamı kanundan doğmuşsa ilgili kanunun hükümleri doğrultusunda belirlenir. İradi temsil yetkisinin kapsamı ise temsil olunanın irade açıklamasından çıkarılır. Bu aşamada temsil olunan, temsilciye sınırlarını bildiren yetki belgesi verebileceği gibi üçüncü kişiye bu konuyla ilgili bilgilendirme de yapabilir. Yargıtay içtihatları temsil yetkisinin temsil edilen yararına kullanılması gerektiği yönündedir. Kısaca temsil yetkisinin kapsamının saptanmasında asıl olan temsil olunanın arzusudur. Bu belirleme sürecinde güven ilkesi de dikkate alınır.
Yetkisiz Temsil Halleri Nelerdir?
Yetkisiz temsil, temsil yetkisi verildiğine ilişkin herhangi bir irade açıklamasının olmayışı yahut temsilcinin kendisine verilmiş irade beyanını aşarak işlem yapması olarak tanımlanmaktadır. Yetkisiz temsil halleri sıklıkla temsil yetkisinin yokluğu sebebiyle meydana gelir. Temsil yetkisinin yokluğunun söz konusu olduğu hallerden bazıları şunlardır:
- Temsil olunan tarafından temsilciye hiç yetki verilmemişse,
- Temsil yetkisi için gerekli unsurlar geçersizse,
- Temsil yetkisi hukuki işlem yapıldıktan sonra verilmişse.