Kişiler, devlet kurumlarına ya da özel kişilere borçlanmış ve borçlarını ödemiyor olabilirler. Böyle bir durumda görevli İcra Dairelerince, borçlular hakkında icra takibi başlatılır. Yapılan bu işlem sayesinde devlet gücü kullanılarak doğrudan ödemeye zorlama veya mal satışı gibi yöntemlerle borcun ödenmesi sağlanmış olur. İcra hukuku da takip ve haciz kurumlarının kurallarını düzenleyen hukuk dalıdır. İcra prosedürü ilamsız ve ilamlı olmak üzere ikiye ayrılır. İlam kelime olarak mahkeme kararı anlamına gelmektedir.
A) İlamlı İcra
İlam, yargılama sonucu kararın yazılı olarak taraflara verildiği evraktır. Bu anlamda ilamlı icra takibi yapılabilmesi için başvuruyu yapacak kişinin mutlaka bir mahkeme kararına sahip olması gerekir. Kanunda buna ek olarak mahkeme kararı gibi sayılabilecek bazı evraklara yer verilmiştir. Bunlar şu şekildedir:
- Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar ve kabuller
- Para borcunu kabul ettiğini gösteren, re’sen düzenlenen noter senetleri
- İstinaf ve temyiz kefaletnameleri
- İcra dairesindeki kefaletler
Kişiler sayılan evraklar veya mahkeme kararıyla başvurarak bu evrakların icraya konulmasını talep eder.
B) İlamsız İcra
Bu icra takibi türünde, mahkeme kararı olmaksızın diğer bir deyişle ilama gerek olmaksızın başvuru yapılır. Alacaklı ilamsız icra talebinde bulunmak için herhangi resmi bir belgeye ihtiyaç duymaz. Önemli olan alacağının ispat edilebilir olmasıdır, bu şartı sağlayabilen belgeler kabul edilir.
İcra takibi sürecinde, borçlu tarafın malvarlığına haciz koyma işlemi önemli bir adımdır. Haciz işlemi, borçlu tarafın malvarlığındaki varlıkların alacaklı tarafından satılmak üzere muhafaza altına alınmasıdır. Bu varlıklar arasında ev, araba, banka hesapları, hisse senetleri ve diğer maddi değerler yer alabilir.
Haciz işlemi gerçekleştirildikten sonra, malvarlığındaki varlıkların satılması yoluyla borcun tahsil edilmesi gündeme gelir. Bu işlem genellikle bir açık artırma yoluyla yapılır ve en yüksek teklifi veren taraf malın sahibi olur. Satıştan elde edilen tutar, borcun tahsil edilmesinde kullanılır ve kalan tutar, borçlu tarafın hesabına iade edilir.
İcra hukuku, alacaklılar için önemli bir koruma aracıdır çünkü borçluların yükümlülüklerini yerine getirmelerini sağlar. Aynı zamanda, borçlu taraf için de önemlidir çünkü borcun tahsil edilmesinde hukuki süreçlerin adil ve doğru bir şekilde yönetilmesini sağlar.
Sonuç olarak, icra hukuku, alacaklıların haklarını korumak ve borçluların yükümlülüklerini yerine getirmelerini sağlamak için önemli bir hukuk dalıdır. Bu alanda uzmanlaşmış avukatlar, müvekkillerine icra takiplerinde hukuki destek sağlamaktadır.