Haciz denince akla ilk gelen ve en çok korkulan şey evdeki eşyaların haczedilmesidir. Borçlular, borçlarını ödemedikleri takdirde cebri icra yoluna başvurulur. İcra takibi prosedürü devam ederken de kişinin evine gelinmesi ve burada haciz yapılması olağandır. Bu anlamda “Evime İcra Gelebilir mi?” sorusunun cevabı evettir. Ancak görevlilerin eve gelmesi, evdeki her şeyi haczedebilecekleri anlamına gelmez. Kişilerin yaşamları için gerekli olan malların haczedilmesi yasaktır. Bu mallar şu şekilde sayılabilir:
- Buzdolabı
- Çamaşır ve bulaşık makineleri
- Televizyon
- Ütü
- Koltuk takımı
- Yatak
- Halı
Ancak bu mallardan evde birden fazla bulunması halinde ihtiyaç duyulmayanlar haczedilebilir. Ayrıca para, ziynet eşyası, antika eşya ve değerli taşlar da evde haczedilebilen mallardandır.
Haczedilen mallar doğrudan alacaklıların üzerine geçmez. Borcun kapatılması için bu malların satılması ve paranın alacaklılara verilmesi gerekmektedir. Buna göre menkul malların haciz işleminin yapıldığı tarihten itibaren 6 ay içerisinde, gayrimenkullerin haczi için ise 1 yıl içerisinde satış talebinde bulunulması gerekir. Alacaklı satış talebinde bulunmazsa borçlu da satış talebinde bulunabilir. Satış talebinden sonra değer tespiti, ilan ve ihale aşamaları gelir. Hacizli malların satışı ihale usulüyle, daha çok bilinen adıyla açık arttırma usulüyle gerçekleşir. Satış sonrası elde edilen para kanundaki düzenlemelere göre alacaklılara dağıtılarak icra ve haciz işleri sona erdirilmiş olur.
Şu an bir kısmı elektronik bir kısmı fiziki şekilde gerçekleştirilen ihalelerin yeni İcra İflas Kanunu değişiklikleri ile birlikte tamamen elektronik ortama geçmesi amaçlanmaktadır.