Sözleşmeler, modern toplumun ve ticari hayatın temel yapı taşlarıdır. Bir ev kiralamaktan büyük bir şirket birleşmesine, bir hizmet alımından bir iş ilişkisine kadar hayatımızın hemen her alanında hak ve yükümlülüklerimizi düzenleyen bu hukuki metinlerle karşılaşırız. İyi hazırlanmış bir sözleşme, taraflar arasındaki irade beyanlarını net bir şekilde ortaya koyarak gelecekte ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkları en aza indiren bir yol haritası görevi görür. Sadece mevcut durumu belgelemekle kalmaz, aynı zamanda olası riskleri öngörerek tarafların menfaatlerini koruyucu mekanizmalar sunar. Bu nedenle, bir sözleşme hazırlarken veya imzalarken gösterilecek özen ve dikkat, ileride yaşanabilecek karmaşık ve maliyetli hukuki sorunların önüne geçilmesi açısından hayati öneme sahiptir.
Yasal Çerçeve: Sözleşme Serbestisi ve Sınırları
Sözleşmelerin temel yasal dayanağı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’dur (TBK). Türk hukuk sistemi, Anayasal güvence altına alınmış olan “sözleşme serbestisi” ilkesini benimsemiştir. Bu ilke, kişilerin kanunla belirlenen sınırlar içinde istedikleri konuda, istedikleri kişiyle ve istedikleri şekilde sözleşme yapma özgürlüğüne sahip olmaları anlamına gelir. Ancak bu serbesti mutlak ve sınırsız değildir. Kanun koyucu, kamu düzenini, genel ahlakı ve zayıf tarafı korumak amacıyla bu serbestiye bazı sınırlar getirmiştir.
Türk Borçlar Kanunu – Madde 26: Sözleşme Serbestisi
Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanun içinde kalmak koşuluyla özgürce belirleyebilirler.
TBK’nın 27. maddesi ise bu serbestinin sınırlarını çizer: Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür. Bu nedenle, sözleşme hazırlarken bu sınırlara riayet etmek, sözleşmenin hukuki geçerliliği için zorunludur.
Sözleşme Hazırlarken Dikkat Edilmesi Gereken Temel Unsurlar ve Detaylar
Bir sözleşmenin hukuken geçerli, uygulanabilir ve tarafların menfaatlerini en iyi şekilde koruyucu nitelikte olması için aşağıdaki unsurlara azami dikkat gösterilmelidir:
-
Tarafların Doğru ve Eksiksiz Belirlenmesi: Sözleşmeyi imzalayan tarafların kimlik bilgileri eksiksiz ve doğru bir şekilde belirtilmelidir.
- Gerçek Kişiler İçin: Ad, soyad, T.C. kimlik numarası, güncel ve tebligata elverişli adres.
- Tüzel Kişiler İçin (Şirketler, Dernekler vb.): Tam ticaret unvanı, vergi numarası, ticaret sicil numarası, MERSİS numarası, merkezi adresi ve en önemlisi, şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerin adı, soyadı ve yetki belgesi (imza sirküleri). Eğer sözleşme bir temsilci (vekil, şirket yetkilisi) aracılığıyla imzalanıyorsa, temsilcinin yetkisinin (vekâletname, imza sirküleri) güncel ve yeterli olup olmadığı mutlaka kontrol edilmeli ve sözleşmede bu yetkinin dayanağının açıkça belirtilmesi önemlidir. Yetkisiz temsil durumunda sözleşme geçersiz olabilir.
-
Sözleşmenin Konusu ve Amacı: Sözleşmenin ne hakkında olduğu (mal satışı, hizmet alımı, kira, eser sözleşmesi vb.) açık, net ve yoruma yer bırakmayacak şekilde ifade edilmelidir. “Taraflar arasında bir mal satışı yapılmıştır” gibi genel bir ifade yerine, “Satıcı, aşağıda marka, model ve seri numarası belirtilen X malını, Y bedel karşılığında Alıcı’ya satmayı ve mülkiyetini devretmeyi taahhüt eder” gibi spesifik ifadeler kullanılmalıdır.
-
Hak ve Yükümlülüklerin Detaylandırılması: Tarafların sözleşme kapsamında ne yapacağı, neyi teslim edeceği, hangi bedeli ödeyeceği, hangi hizmeti sunacağı, hangi süre içinde ifa edeceği gibi tüm hak ve yükümlülükler detaylı ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde yazılmalıdır. Belirsizlikler, gelecekteki uyuşmazlıkların ana kaynağıdır. Her bir yükümlülüğün kim tarafından, ne zaman, nerede ve nasıl yerine getirileceği açıkça ifade edilmelidir.
-
Süre ve Sona Erme Şartları: Sözleşmenin belirli bir süreli mi yoksa belirsiz süreli mi olduğu açıkça belirtilmelidir.
- Belirli Süreli Sözleşmelerde: Başlangıç ve bitiş tarihleri net olarak yazılmalıdır. Sürenin uzatılmasına ilişkin hükümler (örneğin, otomatik yenileme, tarafların anlaşmasıyla uzatma) de düzenlenebilir.
- Belirsiz Süreli Sözleşmelerde: Fesih bildirim süreleri ve fesih şartları detaylandırılmalıdır. Sözleşmenin hangi durumlarda (örneğin, taraflardan birinin iflası, mücbir sebep, sözleşmeye esaslı aykırılık, haklı fesih nedenleri) sona ereceği de açıkça belirtilmelidir.
-
Bedel ve Ödeme Koşulları: Sözleşme bedeli (ücret, kira, satış fiyatı) rakam ve yazıyla açıkça belirtilmeli, para birimi netleştirilmeli ve ödeme şekli (nakit, banka havalesi, EFT), ödeme zamanı (peşin, taksitli, vade), gecikme faizi oranı ve diğer ödeme koşulları detaylandırılmalıdır. KDV gibi vergilerin bedele dahil olup olmadığı da belirtilmelidir.
-
Cezai Şart ve Temerrüt Hükümleri: Taraflardan birinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini zamanında veya hiç yerine getirmemesi (temerrüt) durumunda uygulanacak yaptırımlar (cezai şart, gecikme faizi, sözleşmenin feshi hakkı, tazminat talebi) sözleşmede düzenlenebilir. Cezai şart, borcun ihlali halinde ödenecek önceden belirlenmiş bir tazminat miktarıdır ve caydırıcı bir rol oynar.
-
Mücbir Sebep (Force Majeure): Deprem, sel, savaş, salgın hastalık gibi tarafların kontrolü dışında gelişen ve sözleşmenin ifasını geçici veya kalıcı olarak imkansız hale getiren durumların (mücbir sebep) sözleşmeye etkisi (sözleşmenin askıya alınması, feshi, ek süre tanınması) detaylı olarak düzenlenmelidir.
-
Uyuşmazlık Çözüm Yeri ve Uygulanacak Hukuk: Olası bir anlaşmazlık durumunda hangi mahkemelerin veya tahkim merkezinin yetkili olacağı ve hangi ülkenin hukukunun uygulanacağı (özellikle uluslararası sözleşmelerde) açıkça belirtilmelidir. Türkiye’deki sözleşmelerde genellikle yetkili mahkeme veya icra daireleri belirtilir. Örneğin, “Bu sözleşmeden doğacak uyuşmazlıklarda İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir” şeklinde bir hüküm eklenebilir.
-
Gizlilik Hükümleri (NDA): Özellikle ticari sözleşmelerde, tarafların birbirlerinin ticari sırlarını, müşteri listelerini veya hassas verilerini korumaya yönelik gizlilik hükümleri (gizlilik taahhütnamesi veya NDA – Non-Disclosure Agreement) eklenmesi önemlidir.
-
Sözleşmenin Şekli ve İmzalar: Bazı sözleşmelerin geçerli olabilmesi için kanunen belirli bir şekle (yazılı şekil, resmi şekil, noter onayı) uygun olarak yapılması zorunludur. Örneğin, taşınmaz satış sözleşmeleri tapuda resmi senetle yapılmak zorundadır. Bu tür şekil şartlarına uyulmaması, sözleşmenin geçersizliğine yol açabilir. Sözleşmenin her sayfasının taraflarca paraflanması ve son sayfada tam imzaların bulunması, sahtecilik iddialarını önlemek açısından önemlidir.
Sözleşmeler, hukuki ilişkilerin temelini oluşturan ve tarafların haklarını güvence altına alan kritik belgelerdir. Bir sözleşme hazırlarken veya imzalarken, tarafların kimlik bilgilerinden sözleşmenin konusuna, hak ve yükümlülüklerden ödeme koşullarına, fesih şartlarından uyuşmazlık çözüm yerine kadar tüm detayların eksiksiz, açık, net ve hukuka uygun bir şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Özellikle karmaşık veya yüksek değerli sözleşmelerde, olası hukuki riskleri minimize etmek ve tarafların menfaatlerini en iyi şekilde korumak adına bir avukattan profesyonel hukuki destek almak büyük önem taşır. Unutulmamalıdır ki, iyi hazırlanmış bir sözleşme, gelecekteki birçok sorunun ve maliyetli dava süreçlerinin önüne geçmenin en etkili yoludur.

