Aile Bireyleri Arasında Hırsızlık Olur mu? Şahsi Cezasızlık Halleri
Hırsızlık suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 141. maddesinde tanımlanan ve başkasına ait taşınır bir malın, zilyedinin rızası olmaksızın alınmasıyla oluşan bir malvarlığı suçudur. Ancak, ceza hukukunda bazı durumlarda, işlenen fiil suç teşkil etse bile, failin belirli kişisel özelliklerinden veya mağdurla olan ilişkisinden dolayı faile ceza verilmez veya cezasında indirim yapılır. Bu durumlara “şahsi cezasızlık nedenleri” veya “cezayı kaldıran/indiren şahsi nedenler” denir. Özellikle aile bireyleri arasında işlenen hırsızlık suçları, bu kapsamda özel bir düzenlemeye tabi tutulmuştur. Bu yazımızda, hırsızlık suçunun temel tanımını, şahsi cezasızlık nedenlerini, cezadan indirim hallerini ve bu düzenlemelerin ardındaki hukuki ve sosyal gerekçeleri detaylı bir şekilde ele alacağız.
Hırsızlık Suçunun Tanımı (TCK m. 141): Hırsızlık suçu, TCK madde 141’de şu şekilde tanımlanmıştır:
TÜRK CEZA KANUNU – Madde 141
(1) Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine ya da başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
Suçun temel unsurları şunlardır:
- Fiil: Başkasına ait taşınır bir malı, zilyedinin rızası olmadan bulunduğu yerden almak.
- Mal: Taşınır bir mal olmalıdır (para, ziynet eşyası, telefon, araba vb.).
- Zilyedin Rızası Olmaması: Malın sahibinin veya zilyedinin (malı elinde bulunduran kişinin) rızası olmadan alınması gerekir.
- Yarar Sağlama Amacı: Failin, kendisine veya başkasına haksız bir yarar sağlama kastıyla hareket etmesi gerekir.
Hırsızlık Suçunda Şahsi Cezasızlık Nedenleri ve Cezada İndirim Halleri (TCK m. 167): Türk Ceza Kanunu’nun 167. maddesi, hırsızlık suçunun belirli akrabalık ilişkileri içinde işlenmesi halinde, faile ceza verilmemesini veya cezasında indirim yapılmasını öngörür. Bu düzenleme, aile içi ilişkilerin hassasiyetini ve bu ilişkilerdeki uyuşmazlıkların ceza hukuku yerine daha çok medeni hukuk veya aile hukuku kapsamında çözümlenmesi gerektiği düşüncesine dayanır.
A. Şahsi Cezasızlık Sebebi (TCK m. 167/1): Aşağıdaki kişiler arasında hırsızlık suçunun işlenmesi halinde, faile cezaya hükmolunmaz. Yani, fiil suç olmaya devam eder, ancak fail hakkında ceza verilmez. Bu durum, bir “şahsi cezasızlık nedeni”dir.
TÜRK CEZA KANUNU – Madde 167
(1) Yağma ve nitelikli yağma ile hırsızlık suçunun; a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin, b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin, c) Evlat edinen veya evlatlığın, d) Aynı konutta birlikte yaşayan kardeşlerden birinin, Zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.
Bu kapsamdaki ilişkiler şunlardır:
- Haklarında Ayrılık Kararı Verilmemiş Eşlerden Birinin Zararına: Evli olan ve haklarında mahkemece ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin, diğer eşin malını çalması durumunda ceza verilmez. Bu, evlilik birliğinin korunması ve aile içi sorunların ceza hukukuyla çözülmemesi amacını taşır.
- Üstsoy veya Altsoyunun veya Bu Derecede Kayın Hısımlarından Birinin Zararına:
- Üstsoy: Failin anne, baba, dede, nine gibi üstsoyu. Örneğin, bir çocuğun annesinin parasını çalması.
- Altsoy: Failin çocuk, torun gibi altsoyu. Örneğin, bir babanın çocuğunun malını çalması.
- Bu Derecede Kayın Hısımları: Eşin üstsoyu (kayınvalide, kayınpeder) veya altsoyu (eşin çocukları).
- Evlat Edinen veya Evlatlığın Zararına: Evlat edinen ile evlatlık arasındaki ilişkide işlenen hırsızlık suçlarında da ceza verilmez.
- Aynı Konutta Birlikte Yaşayan Kardeşlerden Birinin Zararına: Aynı evde birlikte yaşayan kardeşlerden birinin, diğer kardeşin malını çalması durumunda ceza verilmez. “Aynı konutta birlikte yaşama” şartı önemlidir; ayrı evlerde yaşayan kardeşler arasında bu hüküm uygulanmaz.
B. Cezada İndirim Sebebi (TCK m. 167/2): Aşağıdaki kişiler arasında hırsızlık suçunun işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu durum, bir “cezayı indiren şahsi neden”dir.
TÜRK CEZA KANUNU – Madde 167
(2) Bu suçların, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta birlikte yaşamayan kardeşlerden birinin, amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarından birinin zararına olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında indirilir.
Bu kapsamdaki ilişkiler şunlardır:
- Haklarında Ayrılık Kararı Verilmiş Olan Eşlerden Birinin Zararına: Mahkemece ayrılık kararı verilmiş eşler arasında işlenen hırsızlık suçunda ceza yarı oranında indirilir.
- Aynı Konutta Birlikte Yaşamayan Kardeşlerden Birinin Zararına: Ayrı evlerde yaşayan kardeşler arasında işlenen hırsızlık suçunda ceza yarı oranında indirilir.
- Amca, Dayı, Hala, Teyze, Yeğen veya İkinci Derecede Kayın Hısımlarından Birinin Zararına: Bu derecedeki akrabalar arasında işlenen hırsızlık suçlarında da ceza yarı oranında indirilir. İkinci derecede kayın hısımları, eşin kardeşleri (baldız, kayınbirader) veya eşin dede/nineleri gibi kişilerdir.
Şahsi Cezasızlık ve Cezada İndirim Nedenlerinin Gerekçesi: Bu düzenlemelerin temel gerekçeleri şunlardır:
- Aile İçi İlişkilerin Korunması: Aile bireyleri arasındaki uyuşmazlıkların ceza hukuku yerine, aile hukuku veya medeni hukuk yollarıyla çözümlenmesinin teşvik edilmesi.
- Devletin Cezalandırma Yetkisinin Sınırlandırılması: Devletin, aile içi özel alana müdahalesinin belirli durumlarda sınırlandırılması.
- Toplumsal Barış: Aile içi anlaşmazlıkların ceza davasına dönüşmesinin, aile bağlarını daha da zayıflatabileceği ve toplumsal barışı olumsuz etkileyebileceği düşüncesi.
Uygulama Alanı ve İstisnalar: TCK madde 167, sadece hırsızlık suçları için değil, aynı zamanda yağma ve nitelikli yağma suçları için de uygulanır. Ancak, bu madde, diğer malvarlığı suçları (örneğin, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma) için doğrudan uygulanmaz; bu suçlar için özel düzenlemeler bulunabilir.
Önemli Notlar:
- Bu hükümler, fiilin suç olma niteliğini ortadan kaldırmaz. Fiil hala suçtur, ancak fail hakkında ceza verilmez veya cezada indirim yapılır.
- Bu hükümler, sadece belirtilen akrabalık ilişkisi içinde işlenen suçlar için geçerlidir. Üçüncü bir kişinin bu suça iştirak etmesi halinde, üçüncü kişi hakkında tam ceza uygulanır.
- Şahsi cezasızlık nedenleri, kamu davasının açılmasına engel değildir. Dava açılır, ancak yargılama sonucunda ceza verilmez.
Hırsızlık suçunda şahsi cezasızlık nedenleri ve cezayı indiren haller, Türk Ceza Kanunu’nun aile içi ilişkilerin hassasiyetini gözeten önemli düzenlemeleridir. Eşler, üstsoy, altsoy, evlat edinen/evlatlık ve aynı konutta yaşayan kardeşler arasında işlenen hırsızlık suçlarında faile ceza verilmezken, diğer yakın akrabalar arasında işlenen suçlarda cezada indirim yapılır. Bu düzenlemeler, aile içi uyuşmazlıkların ceza hukuku yerine daha çok medeni hukuk yollarıyla çözümlenmesini teşvik etmeyi ve aile bağlarını korumayı amaçlar. Ancak, bu hükümlerin uygulanabilmesi için kanunda belirtilen akrabalık ilişkilerinin ve diğer şartların somut olayda mevcut olması gerekir. Bu tür bir durumla karşılaşıldığında, hukuki sonuçların doğru bir şekilde değerlendirilmesi ve hak kayıplarının önüne geçilmesi için mutlaka uzman bir ceza avukatından hukuki danışmanlık alınması tavsiye edilir.

