Faturaya İtiraz Rehberi: 8 Günlük Süreyi Kaçırmayın! Hukuki Haklarınız Nelerdir?
Fatura, ticari hayatın en temel ve en sık kullanılan belgelerinden biridir. Vergi Usul Kanunu’na göre, satılan mal veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere, malı satan veya işi yapan tacir tarafından düzenlenerek müşteriye verilen ticari bir vesikadır. Fatura, sadece bir vergi belgesi olmanın ötesinde, Türk Ticaret Kanunu (TTK) kapsamında önemli hukuki sonuçlar doğuran bir ispat aracıdır. Özellikle, faturayı alan tarafın, faturanın içeriğine belirli bir süre içinde itiraz etmemesi, bu içeriği kabul ettiği yönünde güçlü bir karine oluşturur. Bu nedenle, hem fatura düzenleyen hem de fatura alan tacirlerin, faturaya itirazla ilgili yasal süreyi ve usulü bilmeleri, hak kayıplarını önlemek için hayati öneme sahiptir. Bu yazıda, faturanın hukuki niteliğini, TTK’da düzenlenen 8 günlük itiraz süresini ve bu süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Faturanın Hukuki Niteliği ve İspat Gücü: Tek başına bir fatura, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi olduğunu veya bir borcun varlığını kanıtlamaz. Fatura, daha önce kurulmuş bir sözleşmenin (satış, hizmet, eser vb.) ifa safhasıyla ilgili bir belgedir. Yani, bir sözleşme uyarınca bir malın teslim edildiğini veya bir hizmetin verildiğini ve bunun karşılığında belirli bir bedelin talep edildiğini gösterir. Bir davada, faturanın delil olabilmesi için, öncelikle taraflar arasında faturaya dayanak teşkil eden bir hukuki ilişkinin (sözleşme, sipariş vb.) varlığının ispatlanması gerekir. Bu ilişki ispatlandıktan sonra fatura, o ilişki kapsamında talep edilen bedelin ispatında önemli bir rol oynar.
Faturaya İtiraz ve 8 Günlük Süre (TTK m. 21/2): TTK’nın 21. maddesinin 2. fıkrası, faturaya itiraz konusunda ticari hayatın hız ve güven ihtiyacına yönelik önemli bir düzenleme getirmiştir:
TÜRK TİCARET KANUNU – Madde 21
(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Bu hüküm, bir “adi karine” oluşturur. Yani, faturayı alan kişi, faturanın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriğine (örneğin, malın cinsi, miktarı, birim fiyatı, toplam bedel, vade) itiraz etmezse, bu içeriği kabul etmiş sayılır.
İtiraz Süresinin Başlangıcı ve Hesaplanması:
- Süre, faturanın muhataba ulaştığı (tebliğ edildiği) tarihten itibaren başlar. Faturanın düzenlendiği tarih değil, alıcının eline geçtiği tarih esastır.
- Sekiz günlük süre, iş günü değil, takvim günüdür. Sürenin son günü tatile denk gelirse, süre ilk iş gününün sonuna kadar uzar.
İtiraz Edilmemesinin Hukuki Sonuçları:
- Faturanın İçeriğinin Kabulü: Süresi içinde itiraz edilmeyen faturanın sadece içeriği kabul edilmiş sayılır. Yani, faturada yazan malın cinsi, miktarı ve fiyatı gibi unsurlar konusunda artık bir uyuşmazlık olmadığı varsayılır.
- Sözleşmenin Varlığını İspatlamaz: Bu karine, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi olduğu anlamına gelmez. Eğer taraflar arasında hiçbir zaman bir sözleşme kurulmamışsa, size gönderilen bir faturaya 8 gün içinde itiraz etmemiş olmanız, sizi o faturadan sorumlu kılmaz. Davada, fatura gönderen taraf, öncelikle aranızdaki temel borç ilişkisini ispatlamak zorundadır.
- İspat Yükünü Tersine Çevirir: Normalde, satılan malın miktarını ve fiyatını ispat yükü alacaklıdayken, 8 gün içinde itiraz edilmeyen bir fatura söz konusu olduğunda, ispat yükü yer değiştirir. Artık, faturanın içeriğinin yanlış olduğunu iddia eden borçlunun, bu iddiasını ispatlaması gerekir. Bu da borçluyu oldukça zor bir duruma sokar.
Faturaya Nasıl İtiraz Edilmelidir? Kanunda itirazın şekli konusunda bir düzenleme yoktur. Ancak, olası bir davada itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığını ispatlama yükümlülüğü itiraz edende olacağı için, itirazın yazılı ve ispat gücü yüksek bir yolla yapılması kritik öneme sahiptir:
- Noter Aracılığıyla İhtarname: En güvenli ve ispat gücü en yüksek yoldur.
- İadeli Taahhütlü Mektup: Tebliğ tarihini ispatlamak açısından etkili bir yöntemdir.
- Kayıtlı Elektronik Posta (KEP): Taraflar KEP kullanıyorsa, bu da hukuken geçerli ve güvenli bir itiraz yoludur.
- E-posta veya Faks: Karşı tarafın e-postayı veya faksı aldığı ispatlanabildiği sürece geçerlidir, ancak diğer yöntemlere göre ispat gücü daha zayıftır. İtiraz metninde, hangi tarih ve numaralı faturaya itiraz edildiği ve itirazın hangi sebeplere (fiyatın yanlış olması, miktarın eksik olması, malın hiç teslim edilmemesi vb.) dayandığı açık ve net bir şekilde belirtilmelidir.
Kapalı Fatura ve Açık Fatura Ayrımı:
- Kapalı Fatura: Faturanın alt kısmının kaşelenip imzalanması, fatura bedelinin peşin ödendiği anlamına gelir. Bu durumda, bedelin ödendiğine dair bir karine oluşur ve aksini iddia eden (yani ödeme almadığını söyleyen) satıcının bunu ispatlaması gerekir.
- Açık Fatura: Faturanın üst kısmının kaşelenip imzalanması, fatura bedelinin veresiye (vadeli) satıldığını ve henüz ödenmediğini gösterir.
Faturaya itiraz, ticari hayatta basit bir işlem gibi görünse de, 8 günlük hak düşürücü süre nedeniyle son derece önemli hukuki sonuçlar doğurur. Bir tacir olarak, size gelen her faturayı dikkatle incelemeli ve içeriğinde herhangi bir hata veya uyuşmazlık tespit ettiğinizde, 8 günlük süreyi kaçırmadan, ispat gücü yüksek bir yolla itirazınızı derhal karşı tarafa bildirmelisiniz. Bu basit ama önemli adımı atmamak, ileride bir davada, aslında borçlu olmadığınız veya daha az borçlu olduğunuz bir meblağı ödemek zorunda kalmanıza neden olabilir. Aynı şekilde, bir alacaklı olarak, düzenlediğiniz faturaların karşı tarafça süresinde itiraz edilip edilmediğini takip etmek, alacağınızın ispatı konusunda elinizi güçlendirecektir.

