Ticari ve sosyal hayatta, kişiler arasında borç ilişkileri sıkça kurulur. Ancak bazen borçlu, vadesi gelmiş borcunu ödemekten kaçınabilir. Bu durumda alacaklı, alacağını tahsil etmek için hukuki yollara başvurmak zorunda kalır. İlamsız icra takibine itiraz edilmesi veya alacağın varlığını ispatlayan güçlü bir belgenin olmaması gibi durumlarda, alacaklının mahkemede “alacak davası” açması gerekir. Alacak davası, bir borç ilişkisinden kaynaklanan ve ödenmeyen bir alacağın mahkeme kararıyla tahsil edilmesini amaçlayan bir eda davasıdır. Bu davalarda en kritik konu, “ispat yükümlülüğü”dür.
Yasal Çerçeve: Alacak Hakkı ve İspat Kuralları
Alacak hakkı, temel olarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir. Alacak davasının yargılama usulü ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na (HMK) tabidir. HMK’nın 190. maddesi, ispat yükünün genel kuralını belirler: “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” Bu ilkeye göre, alacak davasında alacağının varlığını iddia eden davacı (alacaklı), bu iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Davalı (borçlu) ise, borcu ödediğini veya borcun hiç doğmadığını iddia ediyorsa, bu savunmasını ispatlamak zorundadır.
İspat Yükümlülüğü ve Deliller
Alacak davalarında ispat, çeşitli delillerle sağlanabilir. Ancak HMK, belirli bir miktarın üzerindeki hukuki işlemlerin senetle (yazılı belgeyle) ispat edilmesi gerektiğini öngörür. Bu kurala “senetle ispat zorunluluğu” denir. Her yıl güncellenen bu parasal sınırın üzerindeki alacaklar için tanık dinlenemez; alacağın varlığı mutlaka yazılı bir delille kanıtlanmalıdır.
-
Yazılı Deliller (Kesin Deliller):
- Senet/Sözleşme: Taraflar arasında imzalanmış bir borç senedi, sözleşme veya protokol.
- Fatura: Mal veya hizmetin teslim edildiğini ve bedelini gösteren ticari belge.
- Banka Dekontu: Borç verildiğini veya ödeme yapıldığını gösteren banka kayıtları.
- İhtarname: Borcun ödenmesi için gönderilmiş noter onaylı veya iadeli taahhütlü ihtarname.
- Ticari Defterler: Tacirler arasındaki uyuşmazlıklarda, usulüne uygun tutulmuş ticari defterler.
- Yazılı Delil Başlangıcı: İddia edilen hukuki işlemi tam olarak ispat etmese de, o işlemi olası gösteren ve karşı taraftan gelen bir belge (örneğin, bir e-posta, bir mektup).
-
Takdiri Deliller:
- Tanık Beyanı: Senetle ispat zorunluluğu sınırının altındaki alacaklar için veya yazılı delil başlangıcı varsa tanık dinlenebilir.
- Bilirkişi İncelemesi: Hesaplamaların veya teknik konuların aydınlatılması için bilirkişiye başvurulabilir.
- Yemin: Başka hiçbir delili olmayan taraf, son çare olarak karşı tarafa yemin teklif edebilir.
Alacak Davası Süreci
- Dava Dilekçesinin Hazırlanması: Davacı, alacağının miktarını, dayanağını, borcun vadesini ve temerrüt durumunu açıklayan bir dava dilekçesi hazırlar. Dilekçeye, alacağı ispatlayan tüm deliller eklenir.
- Görevli ve Yetkili Mahkeme: Davanın değerine ve tarafların sıfatına göre görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi, Asliye Ticaret Mahkemesi veya Tüketici Mahkemesi olabilir. Yetkili mahkeme ise genellikle davalının yerleşim yeri mahkemesidir.
- Yargılama: Dava açıldıktan sonra, dilekçeler teatisi, ön inceleme, tahkikat ve sözlü yargılama aşamaları takip edilir. Mahkeme, tarafların sunduğu delilleri değerlendirerek alacağın varlığı ve miktarı hakkında bir karar verir.
- Kararın İcrası: Mahkeme, davanın kabulüne karar verirse, davacı bu mahkeme kararına (ilam) dayanarak borçluya karşı “ilamlı icra takibi” başlatabilir ve alacağını haciz yoluyla tahsil edebilir.
Alacak davası, ödenmeyen alacakların tahsili için başvurulan önemli bir hukuki yoldur. Bu davalarda başarı, büyük ölçüde alacağın varlığının hukuka uygun delillerle ispatlanmasına bağlıdır. “Müddei iddiasını ispatla mükelleftir” (iddia eden, iddiasını ispatlamak zorundadır) ilkesi gereği, alacaklı olduğunu iddia eden davacı, bu iddiasını özellikle yazılı delillerle desteklemelidir. Belirli bir miktarın üzerindeki alacaklar için senetle ispat zorunluluğu bulunduğundan, borç ilişkisi kurulurken işlemlerin yazılı hale getirilmesi, gelecekteki olası uyuşmazlıkları önlemek açısından büyük önem taşır. Alacak davası sürecinin karmaşıklığı ve ispat kurallarının teknik detayları nedeniyle, bir avukattan hukuki destek almak, davanın doğru yönetilmesi ve hak kaybına uğranmaması için elzemdir.

