Ceza Ehliyeti Nedir ve Yaşa Göre Farklılık Gösterir mi?
Ceza hukuku, bir fiilin suç olarak kabul edilmesi ve bu fiile ceza uygulanabilmesi için failin “ceza ehliyetine” sahip olmasını şart koşar. Ceza ehliyeti, kişinin işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama (idrak) ve davranışlarını bu algılamaya göre yönlendirme (irade) yeteneğine sahip olması anlamına gelir. Özellikle çocuklar söz konusu olduğunda, bu yetenek yaşa ve gelişim düzeyine göre farklılık gösterir. Türk Ceza Kanunu (TCK), çocukların ceza sorumluluğunu yaş gruplarına göre ayrı ayrı düzenleyerek, onların gelişim özelliklerini ve topluma kazandırılma potansiyellerini göz önünde bulundurmuştur. Bu yazımızda, ceza ehliyetinin ne olduğunu, yaş gruplarına göre nasıl farklılık gösterdiğini ve çocukların suç işlemesi halinde uygulanacak hukuki sonuçları detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Ceza Ehliyetinin Tanımı ve Ceza Hukukundaki Önemi: Ceza ehliyeti, bir kişinin işlediği haksız fiilden dolayı kusurlu bulunabilmesi ve cezalandırılabilmesi için gerekli olan zihinsel ve iradi yetenektir. Ceza hukukunda “kusursuz ceza olmaz” ilkesi gereği, bir kişiye ceza verilebilmesi için o kişinin işlediği fiilden dolayı kusurlu olması şarttır. Kusurluluk ise, kişinin fiilini bilerek ve isteyerek (kast) veya dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak (taksir) işlemiş olmasını gerektirir. Bu nedenle, idrak ve irade yeteneği olmayan bir kişi, işlediği fiilden dolayı kusurlu sayılamaz ve cezalandırılamaz.
Yaş Gruplarına Göre Ceza Ehliyeti (TCK m. 31): Türk Ceza Kanunu’nun 31. maddesi, yaş küçüklüğü nedeniyle ceza sorumluluğunu üç ana kategoriye ayırmıştır:
-
0-12 Yaş Aralığı (12 yaşını doldurmamış çocuklar):
- Cezai Sorumluluğun Olmaması: TCK madde 31/1’e göre, “Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu yoktur.” Bu yaş grubundaki çocuklar, işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğine sahip olmadıkları kabul edilir. Bu nedenle, bu çocuklara karşı ceza davası açılamaz ve haklarında herhangi bir ceza hükmedilemez.
- Kovuşturma Yapılamaması: Bu çocuklar hakkında soruşturma yapılsa bile, kovuşturma (dava) aşamasına geçilemez.
- Çocuklara Özgü Güvenlik Tedbirlerinin Uygulanması: Cezai sorumluluğu olmasa da, bu çocuklar hakkında “çocuklara özgü güvenlik tedbirleri” uygulanabilir. Bu tedbirler, çocuğun korunması, eğitimi ve topluma yeniden kazandırılması amacını taşır. Örneğin, eğitim tedbiri, danışmanlık tedbiri, sağlık tedbiri veya barınma tedbiri gibi önlemler alınabilir.
-
12-15 Yaş Aralığı (12 yaşını doldurmuş, 15 yaşını doldurmamış çocuklar):
- Algılama ve İrade Yeteneğinin Araştırılması (Farik-i Mümeyyizlik): TCK madde 31/2’ye göre, “Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı hâlinde, bunlara ceza verilir. Aksi takdirde, ceza verilmez.” Bu yaş grubundaki çocuklar için, işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğine sahip olup olmadıkları (farik-i mümeyyiz olup olmadıkları) her somut olayda ayrı ayrı araştırılır. Bu araştırma genellikle Adli Tıp Kurumu veya çocuk ruh sağlığı uzmanları tarafından yapılan raporlarla belirlenir.
- Yetenek Yoksa Cezai Sorumluluk Yok: Eğer çocuğun bu yeteneğe sahip olmadığı tespit edilirse, cezai sorumluluğu yoktur ve hakkında ceza hükmedilemez. Bu durumda da çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanır.
- Yetenek Varsa Cezada İndirim: Eğer çocuğun bu yeteneğe sahip olduğu tespit edilirse, cezai sorumluluğu vardır. Ancak, yaş küçüklüğü nedeniyle verilecek cezada kanuni indirim yapılır. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onbeş yıla kadar hapis, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan oniki yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hapis cezaları ise yarı oranında indirilir.
-
15-18 Yaş Aralığı (15 yaşını doldurmuş, 18 yaşını doldurmamış çocuklar):
- Cezai Ehliyetin Tam Kabul Edilmesi: TCK madde 31/3’e göre, “Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında alt sınırı onbeş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda oniki yıldan onbeş yıla kadar, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda dokuz yıldan oniki yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde ise, verilecek ceza üçte bir oranında indirilir.” Bu yaş grubundaki çocukların, akli melekelerinde bir anormallik yoksa, cezai ehliyetlerinin tam olduğu kabul edilir. Yani, işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğine sahip oldukları varsayılır.
- Yaş Küçüklüğü Nedeniyle Cezalarda Kanuni İndirimler: Cezai ehliyetleri tam olsa da, yaş küçüklüğü nedeniyle verilecek cezalarda kanuni indirimler uygulanır. Bu indirimler, yukarıda belirtildiği gibi, suçun niteliğine göre farklı oranlarda olabilir.
- Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis ve Müebbet Hapis Cezalarının Özel Düzenlemesi: Bu yaş grubundaki çocuklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis, müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir.
18 Yaş ve Üzeri: 18 yaşını doldurmuş kişiler, Türk Ceza Kanunu’na göre tam cezai ehliyete sahiptirler. Akıl hastalığı gibi özel durumlar dışında, işledikleri fiillerden dolayı tam olarak sorumlu tutulurlar ve haklarında kanunda öngörülen tam cezalar uygulanır.
Suçu İşlediği Andaki Yaşın Önemi: Ceza ehliyetinin belirlenmesinde, yargılama anındaki yaş değil, suçun işlendiği andaki yaş esas alınır. Bu, ceza hukukunun “suçun işlendiği andaki kanun uygulanır” ilkesinin bir gereğidir.
Çocuk Mahkemeleri ve Çocuk Ağır Ceza Mahkemeleri: Çocukların yargılamaları, onların özel durumları ve korunma ihtiyaçları göz önünde bulundurularak özel mahkemelerde yapılır:
- Çocuk Mahkemeleri: 18 yaşından küçüklerin işlediği suçlara bakar.
- Çocuk Ağır Ceza Mahkemeleri: Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçları işleyen 18 yaşından küçüklerin yargılamalarını yapar.
Bu mahkemeler, çocukların yargılanması sırasında pedagojik ve psikolojik destek sağlamak, onların gelişimini olumsuz etkileyecek durumlardan kaçınmak ve topluma yeniden kazandırılmalarını sağlamak amacıyla özel usuller uygular.
Çocuklara Özgü Güvenlik Tedbirleri (TCK m. 56): Cezai sorumluluğu olmayan veya ceza sorumluluğu indirilen çocuklar hakkında, ceza yerine veya ceza ile birlikte çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir. Bu tedbirler şunlardır:
- Eğitim Tedbiri: Çocuğun eğitimine devam etmesini sağlamak.
- Danışmanlık Tedbiri: Çocuğa ve ailesine psikolojik ve sosyal destek sağlamak.
- Sağlık Tedbiri: Çocuğun fiziksel veya ruhsal sağlığını iyileştirmeye yönelik tedbirler.
- Barınma Tedbiri: Çocuğun güvenli bir ortamda barınmasını sağlamak.
- Denetimli Serbestlik Tedbiri: Çocuğun belirli kurallara uyarak toplum içinde denetlenmesi.
Bu tedbirler, çocuğun üstün yararı ilkesi gözetilerek ve çocuğun gelişimine uygun olarak belirlenir.
Akıl Hastalığı ve Ceza Ehliyeti: Yaş küçüklüğü dışında, akıl hastalığı da ceza ehliyetini etkileyen önemli bir faktördür. TCK madde 32’ye göre, “Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez veya cezasında indirim yapılır.” Bu durum da Adli Tıp Kurumu raporlarıyla tespit edilir.
Ceza ehliyeti, ceza hukukunun temelini oluşturan ve adil bir yargılama için vazgeçilmez olan bir kavramdır. Özellikle çocukların ceza sorumluluğu, onların yaş ve gelişim özelliklerine göre farklılık gösterir ve kanun koyucu tarafından özel olarak düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu, çocukların cezalandırılmasından ziyade, onların korunmasını, eğitimini ve topluma yeniden kazandırılmasını öncelikli tutar. Bu nedenle, çocukların suç işlemesi halinde uygulanacak hukuki süreçler ve tedbirler, yetişkinlerden farklıdır. Bu hassas alanda, çocukların haklarının korunması ve doğru hukuki adımların atılması için, uzman bir ceza avukatından ve çocuk hukuku alanında deneyimli profesyonellerden destek almak büyük önem taşımaktadır.

